kardelen Üyeler
  
  Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
  | 
		
			
				 Tarih: 03/04/2007  18:23:16 (Sal)    Mesaj konusu: MİSKET.. | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				Hepimiz bu türküyü dinlediğimizde nasıl kendimizi tutamayıp oynarız ama     Hadi itiraf edin oynamaz mıyız?     
 
 
Neyse gelelim biz türkümüzün hikayesine....;
 
 
Misket, ufacık tefecik bir elma türü... Huriye de Ganizadeler'in ufakcık tefecik şipşirin kızlarının adı. Huriye, sık sık evlerinin önündeki elma ağacına tırmanır, yolu gözler; sebep, Osman Efe... 
 
 
Ankara'nın sayılı efelerinden Osman, genç, yakışıklı, geniş omuzlu,burma bıyıklı... Huriye'nin gönlü bu Osman Efe'de. Osman Efe, evin önünden geçiyor; Huriye atlıyor bahçeye, tırmanıyor misket ağacına. İkisinin de yüreğinden ılık bir şeyler akıyor. Osman Efe, Huriye'yi adıyla çağırmıyor hiç, ''misket'' diyor Huriye'ye. 
 
 
Yörenin ünlü ağalarından Kır Ağa, bir gün Huriye'yi su doldururken görüyor çeşme başında. Aradan bir hafta geçmeden Kır Ağa, Huriye'yi istetiyor. Babası, ''Kır Ağa, yiğit insandır, malı mülkü yerindedir'' diyerek Huriye'yi vermek ister. Annesi, Huriye'nin ağzını arar, fakat Huriye ''ölsem Kır Ağa'ya varmam'' cevabını verir. 
 
 
Huriye, akşamı zor eder. Bahçeye çıkıp, Osman Efe'nin yolunu gözler. Uzaktan atını görünce, tırmanıp çıkar elma ağacına. Durumu bildirir Osman Efe'ye. 
 
 
Osman Efe, çılgına döner. Kır Ağa'ya haber gönderir, ''Kendini sever, sayarım. Yiğit kişi bellerim. Yolumdan çekilsin. Sonu iyi olmaz'' der. Haberi Osman Efe'den Kır Ağa'ya götürenler, bire bin katarak anlatırlar ''Osman diyor ki, Kır Ağa kim oluyor da benim yavuklumu alacak. Leşini sararım'' diye... 
 
 
Kır Ağa, ''Demek dünkü çocuk bize meydan okuyor. Kendine güveniyorsa karşıma çıksın'' diye Osman Efe'ye haber gönderir. Tabii haberi götürenler Osman Efe'ye de bire bin katarak anlatıyorlar. Osman Efe Kır Ağa'ya, Kır Ağa Osman Efe'ye kinlenir. Sonunda kıran kırana kavga etmeye, sağ kalanın Huriye'yi yani Misket'i almasına karar veriyorlar. 
 
 
Belirlenen gün ve yerde karşılaşıyorlar. Bıçaklar çekiliyor. Huriye ise durumu merakla bekliyor. Çıkmış elma ağacı üstüne, yoları gözlüyor. Bir yandan da Osman Efe için dua ediyor. Osman Efe ise Kır Ağa karşısında aslanlar gibi dövüşüyor. Kır Ağa birden duruyor. ''Benimle böylesine boy ölçüşen yiğide, ben kıyamam. Koç olacak kuzuya bıçak çekemem. Vur bıçağını bağrıma. Misket senin olsun'' diyor. Osman Efe önce şaşırıyor, sonra oda bıçağını yere atıyor ve koşup ellerine sarılıyor Kır Ağa'nın. 
 
 
Kadın-kız da yollara dökülmüş uzaktan görünen kalabalığı bekliyor. Misket ise çıktığı elma ağacında duramıyor heyecandan. Daldan dala geçip, gelenleri seçmeye çalışıyor. Derken kalabalık yaklaşır, önde Kır Ağa, arkasında kalabalık. Gözleri Osman'ın arıyor, göremiyor. Birden başı dönüyor, gözleri kararıyor, tepe üstü ağaçtan aşağı düşerek cansız yere yığılıyor. 
 
 
Çok geçmeden kalabalık elma ağacına ulaşınca, bir feryattır kopuyor. Osman Efe, sığmıyor oralara. Kadınlar kızlar perişan. Misket kızın yani Huriye'nin hikayesi dilden dile dolaşıp türkü oluyor ;
 
 
 
Güvercin uçuverdi 
 
Kanadın açıverdi 
 
Elin oğlu değil mi 
 
Sevdi de kaçıverdi 
 
 
A benim aslan yarim 
 
Duvara yaslan yarim 
 
Duvar cefa götürmez 
 
Sineme yaslan yarim 
 
 
Güvercinim uyur mu 
 
Çağırsam uyanır mı 
 
Yar orada ben burda 
 
Buna can dayanır mı 
 
 
A benim hacı yarim 
 
Başımın tacı yarim 
 
Eller bana acımaz 
 
Sen bari acı yarim 
 
 
Caminin müezzini yok 
 
İçinin düzeni yok 
 
Çok memleketler gezdim 
 
Misget'ten güzeli yok 
 
 
Daracık daracık sokaklar 
 
Misget şeker topaklar 
 
Pul pul olsun dökülsün 
 
Seni öpen dudaklar 
 
 
Caminin ezan vakti 
 
İçinin düzen vakti 
 
Ben Misget'i yitirdim 
 
Sonbahar gazel vakti 
 
 
Gökte yıldız sayılmaz 
 
Çiğ yumurta soyulmaz 
 
Üçer avrat almayan 
 
Hiç erkekten sayılmaz | 
			 
		  |