| 
 | 
		 
	
		| Önceki baslik :: Sonraki baslik   | 
	 
	
	
		| Yazar | 
		Mesaj | 
	 
	
		su_co
 
  
  Kayit: 25 Oca 2007 Mesajlar: 630 Konum: Antalya
  | 
		
			
				 Tarih: 25/03/2007  16:33:52 (Pzr)    Mesaj konusu: BİLİYORMUYDUNUZ ? | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				Teşekkürler Mehmet İskender..
 
 
 
BİLİYOR MUYDUNUZ?
 
 
Atatürk`ün dünyada `başöğretmen' sıfatlı tek lider
 
olduğunu, Bir geometri kitabı yazdığını, Üçgen, açı,
 
dikdörtgen gibi ve 48  tane geometri teriminin 
 
(Türkçe) isim babasının bizzat Mustafa Kemal olduğunu.
 
 
Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim
 
olduğunu.
 
 
''Atatürk'' çiçeği'nin adını, çiçeği bulan Wanderbit
 
Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın`in 
 
koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip
 
satıldığını.
 
 
Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı
 
olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk
 
büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne 
 
geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu.
 
 
''Mimber'' adında bir gazete çıkarttığını ve 52 sayı
 
yayımlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi
 
geçtiğini.
 
 
Kurtuluş Savaşında rütbe alan bir çok kadın
 
askerlerimizin olduğunu, Dünya tarihine geçen tek bir
 
üsteğmenimizin olduğunu, Üstteğmen Kara Fatma'nın 700
 
erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reiseliğine
 
bizzat Atatürk tarafından atanmış olduğunu.
 
 
Bir röportajda "Birleşmiş Milletlere üye olmayı
 
düşünüyor musunuz?" diye sorulduğunda "Şartlarımızı
 
koyarız, kabullerine bağlı. Biz
 
müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse
 
düşünürüz" dediğini ve bunun üzerine BM yasasının 
 
değiştirildiğini ve üyeliğe davet
 
edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu.
 
 
1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en
 
buhranlındöneminde, danışman, senatör ve bakanlarından
 
oluşan yüz yirmiden fazla 
 
kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile
 
MustafanKemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini.
 
 
1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan
 
bir şiirde; "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse 
 
onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi
 
lider getirir" denildiğini.
 
 
1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar
 
taşına yazılmasını istediği metinde; "Bütün ömrüm
 
boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü 
 
anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm"
 
yazdığını.
 
 
2000'de ABD Başkanı'nın milenyum mesajında; ''
 
Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı
 
Mustafa Kemal Atatürk'tür. Çünkü o yılın değil asrın 
 
lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir" denildiğini.
 
 
2005'de Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden birisi
 
olan Mr. Johns`un önerisinin "Türkiye ekonomiyle
 
savaşta bir tek Atatürk'ü örnek alsın yeter" olduğunu. 
 
 
2006'da ise AB Uyum yasalari geregince devlet
 
dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldirilmasinin
 
istendiğini.
 
 
BİLİYOR MUYDUNUZ!!! | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		su_co
 
  
  Kayit: 25 Oca 2007 Mesajlar: 630 Konum: Antalya
  | 
		
			
				 Tarih: 25/03/2007  16:40:30 (Pzr)    Mesaj konusu: tekrar teşekkürler bu yazıları derleyip | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				'Atatürk Suçlu!..'
 
 
 
 
Aşağıda okuyacağınız yazı 12 Nisan 1991'de bu köşede 
 
yayımlanmış; dostum
 
Engin Aydın geçen hafta sonu bir kopyasını bana verdi...
 
 
 
91'den bu yana 15 yıl geçti; Atatürk düşmanlığı daha da 
 
koyulaştı,
 
yoğunlaştı, iktidara geçti; Türkiye elden çıktı, çıkacak...
 
 
 
Yazı güncelleşti, biraz kısaltarak bir kez daha yayımlamayı 
 
düşündüm...
 
 
 
Yazının adı:
 
 
 
"Atatürk Suçlu!.."
 
 
 
Sağa sola bakıyorum, gazete, kitap, dergi okuyorum; Atatürk'e 
 
saldırı,
 
taşlama, yergi, eleştiriden geçilmiyor; anlıyorum ki Atatürk 
 
büyük suç
 
işlemiş...
 
 
 
Niçin?
 
 
 
Çünkü dünya görüşünde, evrene bakış felsefesinde, ideolojik 
 
içeriğinde
 
'Aydınlanma' yı yeğlemiş Atatürk, 'Akıl inançtan, bilim dinden 
 
bağımsızdır'
 
demiş. A benim canım Mustafa Kemal'im, uygarlığın ışığına 
 
neden yüzünü
 
dönersin? İran'a bak, Suudi Arabistan'a bak!.. Bırakaydın, 
 
bağnazlığın
 
dipsiz kuyusunun bostan dolabında dönenseydik. En büyük suçunu 
 
'Gerçek yol
 
gösterici bilimdir' diyerek işledin.
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
"Vatanın bağrına düşman dayamışsa hançerini" Gazi Paşa 
 
görmezlikten
 
geleydi; "İngiliz muhibbi" olaydı, "Amerikan mandacılığı" na 
 
sarılaydı; "Ya
 
istiklal ya ölüm" deyip ortalığa atılarak pişmiş aşa neden 
 
soğuk su kattı?
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Osmanlı, Sevr Antlaşması'nı kuzu kuzu imzalamışken bizlere Konya 
 
Ovası
 
yetmez miydi? Denizi zaten sevmeyiz, dağların gerisine çekilip 
 
bozkırda
 
otururduk. Eloğlu vatanın minarelerine çan takar, bizim cami 
 
yaptırma
 
dernekleri de Haymana bölgesinde çalışmalarını 
 
yoğunlaştırırdı. Nemize
 
gerek İstiklal Savaşı? Nemize gerek İzmir, Aydın, Edirne, 
 
Çanakkale,
 
İstanbul? Nemize gerek Lozan, a Mustafa Kemal Paşa?
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Sevgili Mustafa Kemal, kadın hakları senin neyine? Bak, şimdilerde 
 
genç
 
kızımız başına türban dolarken sana da verip veriştiriyor. 
 
Yurttaşlık
 
Yasası çıkardın, erkek karısını iki sözcükle boşayamıyor; 
 
ama kadın kara
 
çarşafa girip sana beddua ediyor. Hukuk devrimini neden yaptın 
 
Kemal'im?
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Çünkü cumhuriyeti ilan etti. Haydi padişah efendimize kıydı, 
 
hilafete neden
 
dokundu? Laik devletten daha büyük günah olur mu şu dar-ı dünyada 
 
Gazi
 
Kemal'im?..
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Osmanlı'nın cengÃ?¢verliğinden bizi soyutladı; 1923'ten bu güne 
 
"Yurtta
 
barış, dünyada barış" diye yaşamak erkekliğimizi öldürmedi mi? 
 
Biz korkak
 
mıyız a Gazi Paşa? Savaşçılıktan nasıl vazgeçeriz? Senin en 
 
büyük suçun
 
barışçılık değil mi?
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Çünkü 1923'te kurulan cumhuriyete 1925'te başkaldıran Şeyh Sait 
 
'e el
 
sürmeyecekti; hilafetçi Said-i Nursi 'yi başkente buyur edip 
 
devletin
 
başına oturtacaktı. On bir yıl süren savaşlardan sonra temelini 
 
attığı
 
devleti, İngiliz işbirlikçisi şeyhlere, aşiret reislerine, 
 
seyyitlere lokma
 
lokma sunarak, parça parça edecekti. A benim Mustafa Kemal Paşam,
 
ayaklanmalara karşı neden beyaz teslim bayrağını çekmedin de 
 
üstlerine
 
yürüdün?
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Öyle bir cumhuriyet kurmuş ki, bir türlü yıkılmıyor. 21'inci 
 
yüzyıla
 
yaklaşıyoruz, devleti Amerika'ya teslim edemedik, parçalayamadık; 
 
bu yüzden
 
Gazi'ye çok kızıyoruz, cumhuriyetin harcını sağlam karmış diye
 
öfkeleniyoruz.
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Yetmiş yıl önce bağımsız bir cumhuriyet kurmuş, bize 
 
bırakmış; yarım
 
yüzyıldan beri laik cumhuriyeti çağdaş demokrasiye yakışır bir 
 
düzeye
 
getiremedik; bu yüzden öfkelendikçe yarım yüzyıl öncesine 
 
dönerek Atatürk'e
 
veriştiriyoruz.
 
 
 
Atatürk suçlu...
 
 
 
Çünkü canım Mustafa Kemal, bizim adam olacağımızı sandı, biz 
 
cüdam olduk;
 
başımızı dik tutacağımıza, Ortadoğu'da "süper yabancı devlet" 
 
in
 
taşeronluğuna soyunduk; içimizdeki aşağılık duygusunu 
 
Atatürk'ü eleştirerek
 
gidermeye çabalıyoruz.
 
 
Cumhuriyet
 
İlhan Selçuk | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		uykucu
 
  
  Kayit: 19 Sub 2007 Mesajlar: 193
 
  | 
		
			
				 Tarih: 28/03/2007  15:25:25 (Çrs)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				  Kendimden utandım Türküz diye övünüyoruz ama hep uyuyoruz    _________________ ...Tebessum bize özel:)Hayat gülebildikce güzel:D.. | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		eren_oral
 
  
  Kayit: 21 Sub 2007 Mesajlar: 412 Konum: AnTaLyA
  | 
		
			
				 Tarih: 28/03/2007  22:48:12 (Çrs)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				Malesef biz Türklerin tek yaptığı şey bişeyle uğraşıp onu başarmaya çabaladığımızı etrafa göstermek ama icraat yapmamak!   _________________ Ben ?mza Neyin Bilmem Barnak      
 
                                        Bassam Olurmu ? ...:::ErEn:::... | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		su_co
 
  
  Kayit: 25 Oca 2007 Mesajlar: 630 Konum: Antalya
  | 
		
			
				 Tarih: 30/03/2007  21:24:05 (Cum)    Mesaj konusu: Mehmet artık yazılarını direk yaz | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				Hirant Dink olayina bir de Azeri Türkleri gözüyle bakmak için
 
Azerbaycan'da yayınlanan bir gazeteden secme bir makale.
 
 
525. GAZETE: "TÜRKİYE'Yİ ÇALKALIYORLAR. DEHŞET VERİCİ OLAN,
 
TÜRKİYE'NİN BU ÇALKANTIYA UYMASI."
 
 
--  Tirajı günde 2.500 olan iktidar eğilimli 525. Gazete'nin 23 Ocak
 
2007 tarihli sayısında, ve Agil Abbas imzasıyla yayımlanan makale
 
 
"Benim için en zor yazı bu. Tamamen başka bir şekilde yazılmalıydı,
 
ancak sinirlerimi yatıştırdım. Bilmiyorum, belki de yatıştıramadım.
 
Türkiye'de Hrant Dink isimli Ermeni kökenli bir gazeteci öldürüldü.
 
Kötü bir olay. Öldüren de 17 yaşında bir genç. Şimdi bütün Türkiye
 
çalkalanıyor. Adam işte, öldürmüşler. Niye kendinizi yırtıyorsunuz?
 
Hangi şehirde olduğunu hatırlamıyorum ama, birkaç yıl önce Türkiye'nin
 
ünlü aydınlarını bir evde yakarak öldürdüler. O zaman Türkiye kendini
 
böyle yırtmıyordu, o zaman Başbakan ağlamıyordu, o zaman halk
 
sokaklara çıkarak haykırmıyordu. Dünyanın da umurunda değildi. Çünkü
 
öldürülenler büyük Türk aydınlarıydı. O Türk aydınları ki, Hrant Dink
 
onların tırnağı bile olamazdı. Yani bizi öldürebilirler, yakabilirler!
 
Ermenistan'da, Dağlık Karabağ'da, Kerkük'de, Bosna Hersek'de
 
katledebilirler. Ancak dünyanın umurunda değil.
 
Dünya ile işim yok zaten, benim kafamın tasını attıran kendiminkiler.
 
Türk televizyonlarını seyrettiğimde ve Türk gazetelerini okuduğumda
 
Karabağ olaylarını hatırladım.
 
Hankendi'nde, Meşeli'de, bilmem nerde Ermeniler Azerileri
 
katlediyorlardı. Bizimkiler ise, aydınlarımızı televizyona çıkararak,
 
Ermenilere övgüler yağdırıyorlardı. Biri, 'Annemin sütü kurumuştu,
 
komşu Haykanuş'un sütünü emdim', diğeri 'Aşot benim amcam, beni oğlu
 
gibi sever', bir diğeri ise 'Ermeni halkı çok akıllı bir halk, onların
 
günahı yok, birkaç Bolşeviğin işi bu' derdi.
 
Tüm bunları neden söylüyorum?
 
Söylediğim gibi, Türk televizyonlarını seyrediyorum, Türk gazetelerini
 
okuyorum. Aynen bizim gibi. İnsan, kendini bu kadar mı aşağılayıcı bir
 
duruma düşürür?
 
"Kanal D" diye namussuz bir televizyon var (Nuşirevan Muharremli'ye,
 
Azerbaycan'da yayımını durdurduğu için teşekkürler). 24 saat Hrant
 
Dink hakkında programlar hazırlıyor, canlı yayım yapıyor. Türkiye'de
 
ne kadar eşcinsel aydın varsa, televizyona toplayarak Ermenilere
 
övgüler yağdırıyor. Gazeteler de aynı şekilde.
 
Hrant Dink kimdi? Ermeni dilinde çıkan haftalık Agos Gazetesi'nin
 
sahibi, Genel Yayın Yönetmeni. Bu adam her zaman Türkiye'ye ve aynı
 
zamanda Atatürk'e küfür eden bir adamdı. Gazetesi'nde, 'Türk'ün kanı
 
pis bir kan' diye yazıyordu. Sözde soykırımı tanıyordu. Kısacası,
 
Türkiye'nin ve Türkçülüğün düşmanlarından biriydi.
 
Türkiye'nin düşmanları da, kimi öldüreceklerini ve Türkiye'yi nasıl
 
karıştıracaklarını iyi biliyorlar. Türkiye'yi karıştırıyorlar ve
 
çalkalıyorlar. Ne yazık ki, Türkiye de bu çalkantıya uyarak, ülkeyi
 
karıştırmak isteyenlere imkan sağlıyor.
 
Sıradan bir gazeteciyi öldürdüler. Şimdi Türkiye de mi bundan dolayı
 
ölmeli? Deniz Baykal, hüngür-hüngür ağlayarak gitti cenazeye, sanki
 
kardeşini öldürmüşlerdi. Erdoğan, babası öldüğünde bu kadar
 
ağlamamıştı. İtalya Başbakanı Prodi ile yapacağı görüşme nedeniyle
 
cenazeye katılamayacağı için özür bile diledi. Kardeşim, canı
 
cehenneme Prodi'nin, Hrant'ın cenazesine git.
 
Türkiye'nin düştüğü duruma bir bakın ki, Türkiye'ye ve Türkçülüğe
 
hakaret eden bir adamı Türk bayrağına, Ermenilerin katlettiği
 
Türklerin kanına boyanan Türk bayrağına sararak, defnetmek istiyor.
 
Ayıp, ayıp, erkek olun, erkek! Devleti bu kadar aşağılamayın. Bu
 
devlet, sadece Türkiye'de yaşayan Türklerin değil. Aynı zamanda
 
Ermenilerin, çoluk çocuğa bakmadan katlettiği 20 bin Azerbaycanlı
 
şehidin de devleti, bizim de devletimiz!
 
Nerde Türk ideolojisini yönlendirenler? Nerde asıl meseleyi ortaya
 
dökecek Türk emniyet organları?
 
Kardeşim, Ermeniler ile onların arkasındakiler, düşünülmüş bir şekilde
 
bu cinayeti işlediler. Bunu dökün ortaya.
 
Dünya ile bir Türk gibi, bir Bozkurt gibi konuşun. Cengizhan'ın,
 
Timur'un, Yıldırım Beyazıt'ın, Fatih Sultan Mehmet'in, Atatürk'ün
 
diliyle konuşun. Kaçmayın artık! Kaçtıkça sizi kovalayacaklar.
 
Türkiye'nin düştüğü duruma bakın ki, Avrupalı politikacılar, Hrant'ın
 
ölümünün, Türkiye'nin AB üyeliğini kuyunun dibine attığını
 
söylüyorlar. Aklınıza şaşayım, sanki Hrant Dink ölmeseymiş, AB
 
Türkiye'yi kabul edecekmiş? Türkiye bu kadar saf mı ki, AB'nin
 
kendisini üye kabul edeceğine inansın?
 
Kendine gel, kardeşim, kendine!
 
Türkiye'nin kendine gelmesi için yeni bir Atatürk lazım!
 
Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir.
 
Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir.
 
Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.
 
Sevgili miskender hiç birimizin hrant dinkin ölümünde onun ne kadar ermeni olduğu ne kadar atatürke düşman olduğu ve ne kadar türkiyeli olduğunu tartışmıyoruz.Belki adamcağızı hiç sevmezdim tanısaydım.ama karısının yazdığı mektup benide ağlattı.
 
Türk düşmanı olabilir 
 
ama bu onun öldürülmesini gerektirirmiydi    
 
BENCE HİÇ KİMSE DÜŞÜNCELERİ YÜZÜNDEN ÖLDÜRÜLMEMELİ. NE DEVLET NEDE  ABİLER TARAFINDAN | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		mar_reina
 
  
  Kayit: 24 Sub 2007 Mesajlar: 124
 
  | 
		
			
				 Tarih: 31/03/2007  01:31:43 (Cmt)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				| 301. madde KALDIRILSIN!!! | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		tuvananil
 
 
  Kayit: 19 Sub 2007 Mesajlar: 863 Konum: ?stanbul
  | 
		
			
				 Tarih: 04/04/2007  21:44:28 (Çrs)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				| sevgili su-co...ne diyeceğimi bilemiyorum..aklımızı başımıza getirdiğin için sağol.. | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		çAPKIN
 
 
  Kayit: 18 Nis 2007 Mesajlar: 326 Konum: ANTALYA
  | 
		
			
				 Tarih: 28/04/2007  12:46:31 (Cmt)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				 	  | tuvananil yazmis: | 	 		  | sevgili su-co...ne diyeceğimi bilemiyorum..aklımızı başımıza getirdiğin için sağol.. | 	  
 
 
HERKES BURDAN KENDİNE SENİN GİBİ PAY ÇIKARSA SÜREKLİ BİRİLERİ SAYESİN DE AKLIMIZIN BAŞINA GELMESİNE GEREK KALMAZ DEĞİL Mİ ??? _________________ UÇURUMUN KENARINDA OLSAN B?LE HAYATA GICIKLIK OLSUN D?YE GÜLÜMSE   | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		tuvananil
 
 
  Kayit: 19 Sub 2007 Mesajlar: 863 Konum: ?stanbul
  | 
		
			
				 Tarih: 28/04/2007  13:04:10 (Cmt)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				 	  | ÇAPKIN yazmis: | 	 		   	  | tuvananil yazmis: | 	 		  | sevgili su-co...ne diyeceğimi bilemiyorum..aklımızı başımıza getirdiğin için sağol.. | 	  
 
 
HERKES BURDAN KENDİNE SENİN GİBİ PAY ÇIKARSA SÜREKLİ BİRİLERİ SAYESİN DE AKLIMIZIN BAŞINA GELMESİNE GEREK KALMAZ DEĞİL Mİ ??? | 	  
 
 
KESİNLİKLE DOORU... | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		su_co
 
  
  Kayit: 25 Oca 2007 Mesajlar: 630 Konum: Antalya
  | 
		
			
				 Tarih: 17/06/2007  19:32:55 (Pzr)    Mesaj konusu:  | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				Ülkemizi sevip sahip çıkalım
 
gerisi zaten gelir. | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		kardelen Üyeler
  
  Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
  | 
		
			
				 Tarih: 17/08/2007  17:56:17 (Cum)    Mesaj konusu: Nerde Demokrasi? | 
				     | 
			 
			
				
  | 
			 
			
				IRAK savaşında babası ve annesi ölen ve ayakları kopan bir çocuğun IRAK savaşını yöneten Tommy FRANKS'a yazdığı şiir...
 
 
Ben Basralı Ömer,
 
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks.
 
Önce demokrasi yağdı göklerimizden,
 
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
 
Palet palet.
 
 
Ve insan hakları
 
Namlularından
 
Yüzü maskeli adamların
 
Saniyede bilmem kaç adet....
 
 
Demokrasi bizim eve de isabet etti
 
Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın.
 
Tam onsekiz adet
 
insan hakları saymışlar
 
Vücudunda babamın.
 
 
Annem yoktu zaten
 
Ben doğarken
 
ilaç yokluğundan ölmüş
 
Ambargo falan dediler ya
 
Anlamadım çocukluk aklı işte
 
Oluşmadan sökülmüş.
 
 
Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?
 
insan hakları çocukları yetim
 
Ve ayaksız bırakır mı orda da?
 
Düşer mi ayın kan gölüne aksi
 
Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi?
 
 
Zenginlik
 
insanları korkudan uykusuz bırakır
 
Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?
 
Babamla mırıldandığım son dua dilimde
 
Ayaklarımın hastanede
 
Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar
 
Kaldı elimde.
 
 
Çocukların var mı Mr. Franks?
 
Al, oğluna götür onları
 
Bari işe yarasın
 
Kim bilir belki baktıkça
 
Bazen beni hatırlasın.
 
 
Bu nasıl demokrasi Mr. Franks?
 
Düştüğü yeri yaktı
 
Merhamet hür Dünyaya
 
Bu kadar mı IRAK ' tı?
 
   | 
			 
		  | 
	 
	
		| Basa dön | 
		 | 
	 
	
		  | 
	 
	
		 | 
	 
 
  
	 
	    
	   | 
	
Bu forumda yeni basliklar açamazsiniz Bu forumdaki basliklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarinizi degistiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarinizi silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsiniz
  | 
   
 
  
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group Türkçe Çeviri: phpBB Turkey & Erdem Çorapçioglu 
		 |