|
Önceki baslik :: Sonraki baslik |
Yazar |
Mesaj |
su_co
Kayit: 25 Oca 2007 Mesajlar: 630 Konum: Antalya
|
Tarih: 27/03/2009 17:24:57 (Cum) Mesaj konusu: Hayat Sözlü?ü |
|
|
A?k : 1 sesli, 2 sessiz veya 2 aptaldan olu?an sözcük.
Dil : Baz? dejenere insanlar?n konu?mak için kulland?klar? cinsel organ.
Ba? a?r?s? : Kad?nlar taraf?ndan en s?k kullan?lan do?um kontrol yöntemi.
Nanosaniye : Trafikte ?????n ye?ile dönmesi ve arkadaki hayvan?n korna çalmas? aras?nda geçen süre.
Futbol : Kad?nlar?n kocalar? yerine bilmeden evlendikleri nesne.
Kuantum fizi?i:Gece vakti, karanl?k bir odada var olmayan bir kediyi arayan kör adam.
Hardware : Bilgisayar?n software ar?zas? nedeniyle bozulmas? durumunda yumruklanan k?sm?.
Entellektuel : 2 saat boyunca i?ten ba?ka bir ?ey dü?ünmeyi becerebilen insano?lu.
Ekip çal??mas? : Bütün suçlar? ekibin geri kalan?na yüklemeyi sa?layan çal??ma biçimi.
Doktor : Hastal???n?z? ilaçlarla iyile?tiren, sonra da sizi faturalarla öldüren ki?i.
Patron : Geç kald???n?zda i?e erken gelen, erken geldi?inizde geç kalan ki?i.
Gözya?? : Erkek gücünün, kad?n gücü kar??s?nda bozguna u?rat?lmas?na yarayan hidrolik güç birimi.
Söylenti : Ses h?z?ndan bile h?zl? da??lan haberler.
Sözlük : Bo?anman?n, nikahtan önce geldi?i tek yer.
Evlilik : Erke?in lisans?n? yitirip, kad?n?n mast?r (lisans üstü) oldu?u bir sözle?me. (çok amerikan yorum)
Baba : Do?an?n bize arma?an? olan banka.
Politikac? : Seçimlerden önce elinizi s?kan, seçimlerden sonra ise güveninizi sarsan ki?i.
Gülümseme : Pek çok ?eyi bir do?ruya çeviren e?ri.
?yimser : Kazayla nehre dü?tü?ünde banyo yapmaya ba?layan ki?i. Size cehenneme gitmenizi öyle bir dille anlat?r ki, bu yolculuk için can atars?n?z. VS: Di?erlerini, gerçekte bildiklerinizden daha ço?unu bildi?inize inand?rman?z? sa?layan bir i?aret.
Ofis : Gergin bir ev hayat?ndan sonra gev?edi?iniz yer.
Komite : Kendi ba?lar?na hiçbir ?ey yapamayan ve birlikte hiçbir ?eyin yap?lamayaca??na karar vermek için bir araya gelen insanlar. |
|
Basa dön |
|
|
kardelen Üyeler
Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
|
Tarih: 31/03/2009 08:18:51 (Sal) Mesaj konusu: Hayat?n Anlam? |
|
|
Arkada?lar, Tolstoy un "Hayat?n Anlam?" kitab?n? okuyorum bugünlerde ve gerçekten çok güzel ?eyler yazm??. Size be?endi?im bir bölümü payla?mak istiyorum ve gerçekten okunmaya de?er bir hikaye bu...
Bir gün çok zengin bir adam o?lunu yan?na alarak, insanlar?n ne kadar fakir olabilece?ini göstermek için onu bir köye götürdü. Çok fakir bir ailenin evinde bir gün - bir gece geçirdiler... ?ehre dönerken baba o?luna sordu :
" Yolculu?umuzu nas?l buldun?"
" Çok güzeldi babac???m" diye cevap verdi o?lu. Baba tekrar sordu :
" ?nsanlar?n ne kadar fakir olabileceklerini gördün de?il mi?"
" Evet."
" Peki ne ö?rendin?"
" ?unu gördüm" dedi o?lu : " Bizim evde bir köpe?imiz, onlar?n dört köpe?i var. Bizim evde bahçenin yar?s?na gelen bir havuzumuz var, onlar?n kliometrelerce uzunlu?unda dereleri var. Bizim bahçede ithal lambalar?m?z var, onlar?nsa y?ld?zlar? var. Bizim taraçam?z ön bahçeye kadar, onlar?nki ise ufka kadar uzan?yor.."
Ufakl?k konu?urken, babas? ?a?k?nl?ktan tek kelime bile edemedi. Ve çocuk ekledi:
" NE KADAR FAK?R OLDU?UMUZU GÖSTERD???N ?Ç?N, TE?EKKÜR EDER?M BABACI?IM! "
Nas?l ama arkada?lar?
Gerçekten güzel bir hikaye anlayanlara.... |
|
Basa dön |
|
|
su_co
Kayit: 25 Oca 2007 Mesajlar: 630 Konum: Antalya
|
Tarih: 28/04/2009 16:11:49 (Sal) Mesaj konusu: Kavanoz ve 2 Fincan Kahve: |
|
|
Bir gün bir Felsefe profesörü, elinde birkaç kutu oldu?u halde derse gelir. Ders ba?lad???nda, hiçbir ?ey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu al?r ve a?z?na kadar tenis toplar? ile doldurur. Ve ö?rencilere kavanozun dolup dolmad???n? sorar;
Ö?renciler ittifakla kavanozun doldu?unu ifade ederler, Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden ald??? çak?l ta?lar?n?, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çak?l ta?lar? kayarak, tenis toplar?n?n aralar?ndaki bo?luklar? doldurur ve ö?rencilere tekrar kavanozun dolup dolmad???n? sorar, onlar da 'evet' doldu derler, profesör bu defa masan?n üzerindeki di?er kutuyu eline al?r ve içindeki kumu yava?ça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çak?l ta?lar?n?n aralar?ndaki bo?luklar? doldurur. Ve tekrar ö?rencilere kavanozun dolup dolmad???n? sorar, Ö?renciler de koro halinde 'evet' derler.
Bu sefer profesör masan?n alt?nda haz?r bekleyen 2 fincan kahveyi al?r ve kavanoza bo?alt?r, Kahve de kumlar?n aras?nda kalan bo?luklar? doldurur. Ö?renciler gülerler!
Profesör ö?rencilerin gülü?ünü destekleyerek 'eveet' Diyerek;
Ben 'Bu kavanozun bizlerin hayat?n?z? simgeledi?ini ifade etmeye çal??t?m' Der.
?öyle ki; Bu tenis toplar? hayat?n?zdaki önemli ?eylerdir; aileniz, çocuklar?n?z, s?hhatiniz, arkada?lar?n?z ve sizin için önemli olan ?eylerdir.
Di?er ?eyleri kaybetseniz de, bu önemli ?eyler kal?r ve hayat?n?z? doldurur.
O çak?l ta?lar? ise daha az önemli olan di?er ?eylerdir; i?iniz, eviniz, araban?z vs.
Kum ise di?er ufak tefek ?eylerdir.
'?ayet Kavanoza önce kum doldurursan?z...' diye, anlatmaya devam eder, 'çak?l ta?lar?na ve özellikle de tenis toplar?na (yeterli) yer kalmaz.
Ayn? ?ey hayat?m?z için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek ?eylere harcar, israf ederseniz, önemli ?eyler için vakit kalmayacakt?r . . .
Dikkatinizi mutlulu?unuz için önem arz Eden ?eylere çevirin. Çocuklar?n?zla oynay?n. Sa?l???n?za dikkat edin. E?inizle, dostunuzla yeme?e ç?k?n. Evinizin ihtiyaçlar?n? kar??lay?n. Öncelikle tenis toplar?n? kavanoza yerle?tirin. Öncelikleri, s?ralamay? iyi bilin.
Gerisi hep kumdur.
Bu Ara Bir ö?renci sorar; 'Peki, O iki fincan kahve nedir?'
Profesör tebessümle: 'Hayat?m?z ne Kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlar?m?z ve sevdiklerimizle bir fincan Kahve içecek kadar yer vard?r!!!' |
|
Basa dön |
|
|
kardelen Üyeler
Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
|
Tarih: 01/07/2009 17:11:33 (Çrs) Mesaj konusu: Okunmaya De?er |
|
|
Sava??n en kanl? günlerinden biriydi. Asker en iyi arkada??n?n az ileride, kanlar içinde yere dü?tü?ünü gördü. ?nsan?n ba??n? bir saniye siperden ç?karamayaca?? gibi bir ate? alt?ndayd?lar.
Asker te?menine ko?tu hemen:
- Komutan?m, bir ko?u arkada??m? al?p geleyim mi?
"Delirdin mi?" der gibi bakt? te?men...
-Gitme?e de?mez o?lum, arkada??n delik de?ik olmu?. Büyük
olas?l?kla ölmü?tür bile. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakin!
Ama asker o kadar ?srar etti ki, te?men izin vermek zorunda kald?.
- Peki, dene bakal?m!
Asker yo?un ate? alt?nda f?rlad? siperden ve mucize eseri,
arkada??n?n yan?na kadar gitti, yaral? arkada??n? s?rtland??? gibi ta??d?. Birlikte siperin içine yuvarland?lar.
Te?men ko?up yaral?ya bir göz att? ve nefes nefese bir kenara
y?k?lm?? askere döndü:
- Sana hayat?n? tehlikeye atmaya de?mez, dememi? miydim? Bu
zaten ölmü?...
- De?di Komutan?m, de?di! Dedi asker.
- Nas?l de?di, arkada??n zaten ölmü?, görmüyor musun?
- Gene de de?di komutan?m, çünkü yan?na vard???mda henüz
ya??yordu...
Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...
Ve h?çk?rarak, arkada??n?n son sözlerini tekrarlad?:
"Gelece?ini biliyordum!"
GELECE??N? B?L?YORDUM!
Zaman?m?zda da böyle arkada?l?klar var m?? en zor an?n?zda gelece?ini bildi?iniz? Ya da en kötü zaman?nda ko?up gidece?iniz arkada??n?z ??? |
|
Basa dön |
|
|
kardelen Üyeler
Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
|
Tarih: 29/10/2009 09:25:44 (Prs) Mesaj konusu: Baba ve O?lu... |
|
|
Baba ve O?lu...
80'ine merdiven dayam?? ya?l? baba ile onu ziyarete gelen
-45 ya??nda ve sayg?n bir i?i olan o?lu salonda oturuyorlard?.
Hal-hat?rdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sahbet ettikten sonra o?lu susmu?, ayr?lman?n sinyalini vermi?ti.
O anda üzerinde oturduklar? sedirin yan?ndaki pencerenin pervaz?na bir karga kondu.
Ya?l? baba kargaya gülümserek biraz bakt?ktan sonra o?luna sordu:
- Bu ne o?lum?
O?lu ?a?k?n, cevaplad?:
- O bir karga baba.
Ya?l? baba kargaya biraz daha bakt?ktan sonra yine sordu:
- Bu ne o?lum?
O?lu daha da ?a?k?n, yine cevaplad?:
- Baba, o bir karga
Karga hâlâ pervazda, komik hareketlerle ba??n? sa?a sola çeviriyor, ba??n? yan yat?r?yor, havaya bak?yor, sonra ba??n? yine onlara çeviriyordu. Ya?l? baba üçüncü defa sordu:
- Bu ne?
O?lunun ?a?k?nl??? sab?rs?zl??a dönmü?tü:
- O bir karga baba, üç oldu soruyorsun. Beni i?itmiyor musun ?!
Ya?l? baba dördüncü defa da sorunca o?lunun sabr? ta?t? ve sesini yükseltti:
- Baba bunu neden yap?yorsun?
Tam dört defad?r onun ne oldu?unu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun.
Sabr?m? m? deniyorsun ?
Babas? -yüzünde hâlâ bir gülümseme- yerinden kalkt?, içeri odaya gitti ve elinde bir defterle döndü.
Bu bir hât?ra defteriydi.
Oturdu, sayfalar?n? kar??t?rd? ve arad???n? buldu.
Sevgiyle gülümseye devam ederek sayfas? aç?k bir vaziyette defteri o?luna uzatt? ve o sayfay? okumas?n? söyledi:
'Bugün 3 ya??ndaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yan?ba??m?zdaki pencerenin pervaz?na bir karga kondu.
O?lum tam 23 defa onun ne oldu?unu sordu.
23 soru?unda da ona sevgiyle sar?larak, onun bir karga oldu?unu söyledim.
Rahats?z olmak m?? Hay?r! Onun sorusunu masumca tekrar edi?i içimi sevgiyle doldurdu...'
|
|
Basa dön |
|
|
kardelen Üyeler
Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
|
Tarih: 08/03/2010 09:39:51 (Pts) Mesaj konusu: Kad?nlar ve gözya?lar?.. |
|
|
Küçük bir erkek çocuk, annesine sordu: "Niçin a?l?yorsun?"
"Çünkü ben kad?n?m." Diye cevaplad? annesi.
"Anlamad?m!" dedi çocuk. Annesi, çocu?u kucaklay?p
"Hiç bir zaman anlayamayacaks?n!" dedi.
Babas?na "Baba, annem niçin a?l?yor?" diye sordu.
Baban?n cevab?: "Bütün kad?nlar sebepsiz a?layabilen yap?dad?r" oldu.
Küçük çocuk büyüdü, yeti?kin adam oldu, halâ kad?nlar?n niçin a?lad?klar?n? ke?fedemedi. Nihayet öldükten sonra cennete gitti?inde Allah'a sordu.
"Allah?m!" dedi: "Kad?nlar niçin bu kadar kolay a?layabiliyorlar?"
Allah:"Ben kad?nlar? özel yaratt?m! Tüm ya?am?n a??rl???n? ta??yabilecek kuvvette olmas?na ra?men, ba?kalar?na teselli verecek kadar yumu?ak omuzlar, do?umun ac?s?na oldu?u kadar do?urduklar? evlatlar?n?n
nankörlü?üne dayanabilecek iç kuvvetini verdim.
Ba?kalar?n?n kuvvetinin kalmad???nda; devam edecek azmi, ailesinin hastal???nda; yorgunlu?a pabuç b?rakt?rmayacak kudreti verdim.
Her türlü ?art alt?nda, hatta kendilerini çok kötü incitseler de, çocuklar?n? sevmek duygusall???n? verdim. Bu duygusall?k her ya?taki çocuklar?n?n
yaralar?n? sarmalar?na, sorunlar?n? dinleyip, payla?malar?na yard?m ediyor.
Kocalar?n? tüm kusurlar?yla sevmek kuvvetini verdim.
Onlara iyi bir kocan?n e?ini asla incitmeyece?ini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek davran??larda bulunaca??n? anlayacak duyarl? bir zeka verdim.
Tek zay?fl?k olarak kad?nlara bir gözya?? verdim...
Tamamen kendilerinin sahip olduklar?, ihtiyaçlar? oldu?unda kullanmak üzere. ?nsanl?k için bir gözya??..." diye cevaplad?...
Kad?n? güzel yapan ?ey ne saç?, ne vücudu, ne de kendini ne ?ekilde ta??d???d?r. Kad?n? esas güzel yapan sevgisini payla?abilmesi, fedakarl???, sorumlulu?u, anlay???, sadece bilgiye de?il ayn? zamanda kalbe de yönelik akl?d?r.... |
|
Basa dön |
|
|
kardelen Üyeler
Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
|
Tarih: 05/06/2010 15:16:54 (Cmt) Mesaj konusu: Okumaya de?er.... |
|
|
Birgün, çocu?um do?du. O dünyaya geldi?inde, yeti?mem gereken uçaklar ve ödenmesi gereken faturalarla me?guldüm. Ben uzaklardayken yürümeyi ö?rendi. Konu?may? da öyle.
Ve biraz büyüdü?ünde, "Senin gibi olmak istiyorum baba" demeye ba?lad?. "Ben de büyüyünce senin gibi olaca??m."
??yerine telefon aç?p, "Baba, eve ne zaman geleceksin?" diye sorard? s?k s?k. "Ne zaman gelece?imi bilmiyorum o?lum. Ama geldi?imde birlikte güzel vakit geçirece?imizden emin olabilirsin."
Y?llar öylece geçip gitti. O?lum on ya??na geldi. Ona güzel bir top ald?m.
"Top için te?ekkürler baba!" dedi, "Haydi oynayal?m."
"Bu hafta sonu tamamlamam gereken i?ler var" dedim. "Bugün olmaz, haftaya, tamam m??" "Tamam" dedi, fakat yüzündeki gülümseme eksilmedi. "Büyüyünce baba" dedi, "ben de senin gibi olmak istiyorum."
Y?llar öylece geçip gitti. O?lum önce ilkokuldan, sonra liseden, sonra üniversiteden mezun oldu. Bu durumda, ba?ka birçok baba gibi, benim de söylemem gereken bir?eyler vard?. "Seninle gurur duyuyorum" o?lum dedim. "Gel, ?öyle biraz otural?m; sana diyeceklerim var." Ba??n? sallad? ve
gülümseyerek :
"Arkada?lara sözüm var baba" dedi. "Sen araban?n anahtarlar?n? verebilir misin bana? Sonra görü?ürüz, oldu mu?"
Y?llar öylece geçip gitti. Emekli oldum. Art?k bol bol vaktim vard?. O?lum ise ba?ka bir ?ehirde iyi bir i? bulmu?tu, orada ya??yordu. Bir gün ona telefon ettim. "E?er sence de uygunsa, hafta sonu buraya gel de hasret giderelim" dedim. "Sevinirim baba" dedi. "Bir bakay?m, müsait bir vakit bulabilirsem, gelirim. Ama ?u s?ralar i?lerim çok yo?un. Fakat seninle görü?meyi ben de istiyorum, baba." "Peki, ne zaman gelirsin o?lum?" "Ne zaman olur bilmiyorum, baba. ?imdi bir i? görü?mem var, ona yeti?mem gerek. Sonra arar?m seni. Geldi?imde birlikte güzel vakit geçirece?imizden emin olabilirsin."
Ve telefonu kapatt???mda, o?lumun çocukluk hayalini gerçekle?tirdi?ini anlad?m. Çocukluk hayalini gerçekle?tirdi?ini... Örnek ald??? babas?na benzedi?ini... Büyüyünce t?pk? babas? gibi oldu?unu...
(ALINTI) |
|
Basa dön |
|
|
kardelen Üyeler
Kayit: 20 Sub 2007 Mesajlar: 670 Konum: Antalya
|
Tarih: 02/09/2011 14:14:21 (Cum) Mesaj konusu: Bir Anneye Mektup |
|
|
Ne garip; yeni yeni farkediyorum ki, çocuklar? anne olunca
çocukla??yor anneler... Ve insan, zaman?n nas?l insafs?z bir ö?ütücü
oldu?unu bu rol de?i?iminde anl?yor. Eminim karn?ndaki ilk tekmemden, hatta
doktorlar?n
'Bundan sonra a??r kald?rmak yok' müjdesinden beridir iki ki?ilik ya??yorsun
ya?am?...
Do?um odas?nda bir küçük el saçlar?na tutununca de?i?ti her?ey ve o el, o
saçtan hiç eksik olmas?n istedin.
Kimbilir kaç geceyi karyola ba?uçlar?nda derin iç çeki?ler dinleyip
hüzünlenerek uykusuz geçirdin, kaç emzirme seans?nda bitkin uyuyakald?n. O
gün bugündür hayat?, bir toprakla çiçe?i kadar ortak üretiyor, tüketiyoruz.
Yolboyu, kusurlar?n? hiç görmedik birbirimizin, yeteneklerimizi abartt?k
kar??l?kl?; toz kondurmad?k üzerimize, kol kanat gerdik... Ben dünyan?n en
iyi evlad?y?d?m, sense tarihin en iyi annesi... Her ç??l?kta ba?ucumda
bitece?ini bilmenin güveniyle büyüdüm. Her derdimde benden çok
dertlenece?ini bilmenin o bencil al??kanl???yla ayakta kald?m.
Sevginle donand?m...
Ama sonra birden o korkunç çark devreye girdi ve ya?am?n ac?mas?z kural?
i?ledi ;
Büyüdüm... Senin kollar?nda 'sen'den habersiz, bamba?ka bir 'ben' ç?kt?
ortaya. Bazen o eski 'ben' e hiç benzemeyen bir 'ben'... Çünkü farkettim ki
anlatt???n masallar?n ya?amda kar??l??? yokmu?. K?zlar bir prens umuduyla
kurba?alar? öpedursun, ben her yalanda burnumu yoklad?m. ?a??rd?m.
Bostandaki lahanalar?n, ?s?r?lm?? lahanalar?n ve benzeri pastoral ninnilerin
modas?n?n geçti?ini gördüm sokakta...
Söyleyemedim sana...
'Ya?am?n de?i?ti?ini, eski tecrübelerin art?k eskisi kadar geçerli
olmad???n?' anlatan kitaplar? salonun ortas?nda aç?k b?rakt?m, aç?p okuyas?n
diye...
Her ku?a??n o vazgeçilmez ikilemi depre?ti yeniden; 'Devir de amma
de?i?ti'diye yak?n?rken sen; ben ilginle bo?uldu?umdan dertlendim.
Bir yerim
yaraland???nda 'Anam görürse ne kadar üzülür' diye gizlemeye çal??mak küçük
bir çocuk için nas?l bir yüktür bilir misin? Ac?ndan çok onda yarataca??n
ac?, ac?t?r can?n?...
Oysa ne çok ac?lar payla?t?k seninle...
Ve ne çok sevinçler ya?ad?k beraber... Lakin art?k kafesten uçma
vaktiydi. 'Danalar?n
girdi?i bostan' da ayakta kalabilmenin yolu, tek ba??na kanat ç?rpmay?
ö?renmekten geçiyordu.
Yarg?lad?k birbirimizi bir dönem...Sorgulad?k... Sen bana e? dost
çocuklar?n? örnek gösterdikçe, ben seni e? dost ebeveynleriyle k?yaslar
oldum. Sen her sohbete 'Bizim çocuklu?umuzda...' diye ba?lad?kça ben,
de?i?en takvim yapraklar?n? koydum önüne...
Nas?l da zalim bir çark bu de?il mi? Do?uyor, do?uruyor ve günün birinde
yuvadan uçaca??n? bile bile koca bir ömrü kar??l?ks?z veriyorsun... ...Ve
hayat birden ?ss?z bir adaya dönü?üveriyor. Sonras? kâh bir kap? zili
beklentisi, kâh bir mektup, kâh bir telefon sesi... Gizliden gizliye özlenen
bir torun müjdesi... Foto?raflar sarard?kça solan bir ya?am ve uzakla?t?kça
yak?nla?t???m?z bir mazinin geri dönmez an?lar?... Yaz?larla konu?tuk öyle
zamanlarda...Bak??larla anla?t?k. A?la?t?k birbirimizden gizleyerek
ac?lar?m?z?... Bir mimikle özle?tik, bir gülü?le kavu?tuk. Ben büyürken seni
de büyüttüm.
?imdi çok daha iyi anl?yoruz birbirimizi...
Çünkü küçücük bir el saçlar?m? kavr?yor geceleri...
Karyola ba?lar?nda uykusuz geceler geçiriyorum.
Pastoral ninnilerle büyütüyoruz o?lumu;
yalanc? çocuklar?n burunlar? uzuyor masallarda, öpülen kurba?alar prens
oluyor.
...Ve ya?am?n de?i?ti?ini, eski tecrübelerin geçersizle?ti?ini anlatan
kitaplar? kald?r?yoruz salondan gizli gizli... O korkunç çark, ac?mas?z bir
h?zla dönmeye devam ediyor. Zaman, ö?ütüyor ku?aklar?... insan ancak mahrum
kal?nca anl?yor sevginin de?erini...Bense sevginden mahrum kalmaya fazla
dayanamayaca??m? biliyorum...
Can Dündar |
|
Basa dön |
|
|
|
|
Bu forumda yeni basliklar açamazsiniz Bu forumdaki basliklara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarinizi degistiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarinizi silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsiniz
|
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group Türkçe Çeviri: phpBB Turkey & Erdem Çorapçioglu
|